Diyarbakır’da Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne saldırılar protesto edildi

DİYARBAKIR – Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tewgera Jinan Azad (TJA-Özgür Kadın Hareketi), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırısını Dağkapı meydanında protesto etti.
Geniş önlem alan polis “İşgale ve ihanete hayır” pankartının açılmasına izin vermedi.

Açıklama öncesi konuşan DBP İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, polis ablukasını kınadı. Yaray, saldırılara karşı Kürt halkının birliğinin önemine işaret etti.

SOYLU İLE BAŞLAYAN SÜREÇ

Açıklama metnini ise DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç okudu. “AKP- MHP iktidarı 2018’den bu yana aralıksız bir şekilde Kürt halkına soykırım uyguluyor” diyen Kamaç, şöyle devam etti: “Bu iktidarın özel savaş politikalarının yürütücüsü olan Süleyman Soylu ile savaş çığırtkanlığı yapmak için sınırın ötesinden birkaç füze fırlatan Hakan Fidan’ın Kürt soykırımında büyük rolü olduğunu görüyoruz.”

Özellikle Büyük Güney olarak bilinen Zaxo, Barzan, Dûhok, Amêdiye ve Hewler’in yıllardır Türkiye’nin kontrolünde olduğunu ifade eden Kamaç, “Büyük Güney’de Türk istihbaratının ve askerinin varlığının devam etmesi durumunda bunun bir risk olduğunu ve sonuçlarının çok ciddi olacağını duyurmuştuk” diye konuştu.

NEO-OSMANLI ÜTOPYASI

Bölgeye yönelik saldırının Kürdistan’ın demokratik statüsü önünde engel olduğunu belirten Mehmet Kamaç, “Bu saldırı aynı zamanda Kerkük ve Musul’u da kapsayan neo-Osmanlı ütopyasının farkındalığıdır. Ama saldırıların bağlamından Misak-ı Milli’nin bir parçası haline geldiğini anlıyoruz. Son dönemdeki saldırı ve hazırlıklar, köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden edilmesi ve Irak sınırları içindeki kontroller bu politikaların kimliğini doğrulamaktadır” dedi.

‘KÜRDİSTAN TOPRAKLARI KÜÇÜK ÇIKARLAR UĞRUNA YOK EDİLDİ’

“Türkiye Federe Kürdistan bölgesinde kalıcı bir işgal gerçekleştirmek istiyor” ifadesini kullanan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Kamaç şöyle devam etti: “Türkiye’nin Güney Kürdistan’ı ilhak etmesi, KDP’nin yetkisi dışında olduğu düşünülürse iyimser bir yaklaşım olacaktır. KDP, Kürt halkının hesaplayamayacağı bir sürecin örgütleyici gücü haline geldi. Büyük bedellerle elde edilen Güney Kürdistan toprakları küçük çıkarlar uğruna yok edildi. KDP’nin Kürtlerin demokratik çıkarlarından uzak bu geri politikasının toplumsal karşılığı hiçbir zaman olmayacaktır. Kürdistan halkı, Kürdistan topraklarını işgalcilere açanları vatansever olarak değil, işgalcilerin yerel işbirlikçileri olarak hatırlamalıdır.”

Polisin “müdahale edeceğiz” tehdidine rağmen Mehmet Kamaç, mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek konuşmasını tamamladı.
Kitlenin etrafını saran polis, gazeteciler ile kitle arasında kalkanlarıyla bariyer kurdu. Oturma eylemi yapan kitle, daha sonra polisin açtığı koridordan çıkarak eylemi bitirdi.